Ana içeriğe atla

*

*saptığım bir başka yolun başındasın
-döndüm.




saklanmak istiyorum gül bahçesinde
onlarla solmak, onlarla yeşermek istiyorum.
iliklerim ıslansın yağan yağmurda
görenler ayışığında seçsin bizi
en güzel yapraklar dökülsün toprağa da,
unutulmasın en güzel çiçek açışımız



fısıltıyla konuşalım toprağa
rüzgar dağıtsın güllerin kokusunu
sanki o gün solacakmış gibi doğalım yeni güne.
en sevdiğim bahçıvan amca sulasın bugün gülleri
toprağı şeker yiyen çocuk havalandırsın.
gölge düşmesin üzerimize,
son kalan yaprakta olsun umudumuz

sabahın ilk ışıklarında düşelim toprağa.










geceye not
'Böyle gitmez
Öfkeyle yanıyorsun
Böyle gitmez
Bırakalım bu son olsun.'


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

h'içli geçmiş zaman

hatırlanmak kalbinde yer etmek yahut hatırlanmak her şeyinle bir şeyler canlanıyor beynimde burnumda yanık geçmişin kokusu sanki arkamı dönsem elini uzatacak hatıralarım peşimde yavaşlıyorum ağır ağır işliyor hareketlerim fakat düşüncelerim  hiç olmadığı kadar hızlı akıyor beynimde ayaklarım çamura basıyor geçtiğim yerde iz bırakıyorum anlamak  hiç bu kadar zor olmamıştı diyorum kendi kendime dudaklarımdan birkaç kelime dökülüyor anlaşılması zor cümleler kuruyorum ilerdeki son yokuşu da çıksam  gerisi düzlükmüş gibi bir iniş çıkışta buluyorum kendimi buz tutan ellerim ateşte yanıyor yanık ellerle tutuyorum gülleri fakat ben artık solan güller istemiyorum tekrar sadece kendimi dinliyorum bu uğultuda ve sadece kendim duyabileceğim bir seste yazıyorum duvarlara  . .

bitsin bu delilik

Sizde kendinize gülüyor musunuz?   Ben çok gülerim mesela hemde en çok kendime gülerim. Ama şimdilerde bir kalbim olduğunu unutup hunharca savurduğum duygularımı toplamaya çalışıyorum.  'Sen neleri atlatamadın bunu mu atlatacaksın be Ayşenur' mottosuyla çıktığım şu yola sendeleyerek atıyorum adımlarımı. Düşündüğüm yanlarım ağrıyor. İçimde avaz avaz bağıran sesleri kısmaya çalıştıkça hoparlörün bozuk düğmesi sesi daha da yükseltiyor. Böyle şey olsa mesela istemediğimiz şeyleri bir kerede kafamızdan atabilsek. Olmuyor mu? Hiç mi? Peki. Bir kağıt bile en fazla 8 kez katlanabilirken nasıl olurda kendime katlanıyorum diye düşünmüyor değilim bazen. İçimde sevgi adına biriktirdiğim ne varsa  nefrete dönüştüğünü hissedebiliyorum. İnandığım şeyler üzerine inancımı yitiriyorum. K afamda kurduğum ütopyamda gerçeklik yıkıyor algımı.  Aklıma geldikçe beynimi söküp atmak istediğim düşüncelere kapılıyorum çoğu zaman. Kendime ne çok haksızlık ediyorum bir bilseniz. Herkese karşı olan me

mevsim sonu

kendi değişikliğime ayak uyduramayan bir insanım. kendimi anlamayı beklemiyorum - şu ana kadar olmadı bundan sonrasını da beklemiyorum- ama biraz kendimle anlaşmayı isterdim. insanın her günü bir olmuyor, yahut her mevsiminde güneş açmıyor. mesela ben kasvetli havalar yaşarken güneşin açacağına inandıramıyorum kendimi.  şimdi geriye dönüp ilk günüme bakınca bu mevsimin böyle biteceğini hiç düşünememiştim diyorum. her mevsime alışıp sonuna gelemiyorum. eskiler benim için güzel anılar olarak kalıyor o anların bitmesini hiç istemesemde. güzel insanlar biriktiriyorum, ön yargılarım eriyerek ayaklarımın altında kalıyor. içime sığdıramıyorum tanıdığım  insanları. yaptıkları her iyilik unutulmaz bir borç olarak kalıyor üzerime. bu mevsimde yerler buz tutsa da ayakta kalmayı başarıyorum. her düştüğümde yanımda hep sevdiklerim oluyor. her mevsim ağladığım günler oluyor bazen, güneşi her gördüğümde yorganı kafama kadar çekip sanki hiç yokmuşum gibi davranmak istiyorum kendime. kendi kendimin